Hangi Reçeteyle Yasal Olarak Kör Olursunuz?
Yasal olarak kör olarak sınıflandırılıp sınıflandırılmayacağınızı bilmenin kolay olacağını düşünebilirsiniz. Ne de olsa burnunuzun ötesini görememek ya da gözlüklerinize veya lenslerinize bir can simidi olarak güvenmek size bir ipucu vermeli, değil mi? Ancak bunlar bir şeylerin yolunda gitmediğini gösteren işaretler olsa da, işler nadiren bu kadar basittir - özellikle de konu görüşünüz olduğunda.
Gözlerimiz, beynimizden sonra vücudumuzdaki en karmaşık ikinci organdır. Bu karmaşıklık, görebildiğimiz renk sayısı kadar (yaklaşık 100 milyon!) görme türü ve derecesi olduğu anlamına gelir.
Bu, yasal olarak kör olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceğinizi bilmenizi beklediğinizden daha zor hale getirebilir.
Dünyada 2 milyondan fazla kişi bir tür görme kaybıyla yaşamaktadır. Bu sayıya miyopi (uzağı görememe), hipermetropi (uzağı görememe) ve astigmatizm gibi kırılma kusurları olan bireyler de dahildir. Bunların yaklaşık 340.000'i aynı zamanda "yasal olarak kör" veya "kısmen gören" olarak kayıtlıdır.
Yasal olarak kör veya kısmi kör olarak kaydedilmek için bir göz uzmanı tarafından çeşitli testlerden geçmeniz gerekir. Bu, Kraliyet Ulusal Körler Enstitüsü'nün (RNIB) körlük veya kısmi körlük sertifikası kriterlerini karşılamanızı sağlar.
Bu muayeneler, görüşünüzün keskinliğini ve netliğini (görme keskinliğiniz) ve çevresel görüşünüz de dahil olmak üzere görme alanınızın kalitesini değerlendirmek için tasarlanmıştır. Bu iki testin sonuçları yasal olarak kör olarak sınıflandırılıp sınıflandırılmayacağınızı belirler.
Bir testten iyi puan alırsanız, kör olarak nitelendirilmeniz için görüşünüzün diğer yönünün son derece zayıf olması gerekir. Örneğin, görme keskinliğiniz iyiyse, görme alanınızın ciddi şekilde tehlikede olması gerekir. Öte yandan, görme alanınızın tamamına sahipseniz, RNIB belgelendirme kriterlerini karşılamak için görme keskinliğinizin son derece sınırlı olması gerekir.

